WFYZh. Akdeniz Bölgesinin Ekonomik Faaliyetleri Ay Perisi Akdeniz Bölgesinin Ekonomik Özellikler Akdeniz bölgesinin ekonomik kaynakları Akdeniz bölgesinin ekonomiye katkısı Akdeniz Bölgesinin Ekonomik Faaliyetleri Nelerdir Tarım Yazların uzun ve sıcak, kışların ılık geçmesi nedeniyle yılda 2, 3 kez tarımsal ürün alınır. Yaz kuraklığının tarımı olumsuz etkilemesi sulamayı zorunlu kılmıştır. Kışların ılık geçmesi ve güneşlenme süresinin uzunluğu seracılık faaliyetlerini geliştirmiştir. Bölgede ekonomik değeri yüksek olan ve ihraç edilen tarım ürünlerinin yetiştirilmesi tercih edilir. Antalya Bölümü’nde kalkerli arazinin yaygınlığı ve yaz kuraklığının belirginliği tarımı olumsuz yönde etkiler. Tarım Ürünleri Kıyı Bölgesi Tarım Ürünleri Kış ılıklığına bağlı olarak turunçgil ve muz üretimi yapılır. Muzun %100’ü, turunçgillerin % 88’i bu bölgede üretilir. Ayrıca Türkiye pamuk üretiminin % 35’i, sebzenin % 26’sı, yerfıstığının % 88’i anasonun % 65’i ve susamın % 80’i bu bölgeden sağlanmaktadır. Göller Yöresi Tarım Ürünleri Burada yetiştirilen ürünler kıyı kesiminden farklılaşır. Tahıl, haşhaş, anason, şeker pancarı, gül ve tütün yetiştirilir. Hayvancılık Akdeniz Bölgesi’nde çayır ve otlakların az yer tutmasına karşın beslenen hayvan sayısı bir hayli fazladır. Bu durumun nedeni her zaman yeşil kalabilen ve 800 m’lere kadar çıkabilen maki topluluğunun varlığıdır. Teke Yarımadası, Taşeli Platosu ve Torıs Dağları’nda küçükbaş hayvancılık yaygındır. Özellikle kıl keçisi beslenir. Dağların yüksek kesimlerinde koyun yetiştirilir. Arazinin çok engebeli olması nedeniyle hayvanların et ve süt verimi düşüktür. Antalya Yöresi’nde arıcılık önemlidir. Ormancılık Türkiye ormanlarının yaklaşık % 24’ü bu bölgede bulunur. Buna bağlı olarak ormancılık gelişmiştir. Orman ürünleri Göller Yöresi’ndeki kereste fabrikalarında işlenir. Dalaman Muğla, Silifke-Taşucu’nda Mersin ise kağıt fabrikaları bulunur. Madenler ve Enerji Kaynakları Madenler Antalya Bölümü maden bakımından daha zengindir. Bu bölümdeki Fethiye – Dalaman havzası önemli bir krom çıkarım alanıdır. Ayrıca Adana-Kozan, Hatay, Amanos Dağları’nda krom çıkartılır. Antalya-Akseki ile Konya-Seydişehir arasında Türkiye’nin en büyük boksit yatakları yer alır. Keçiborlu’da kükürt yatakları bulunur. Kahramanmaraş-Faraşa, İskenderun-Payas’ta demir yatakları işletilir. Enerji Üretim Tesisleri Seyhan, Aslantaş, Menzelet, Oymapınar bölgedeki önemli hidroelektrik santrallerdir. Sanayii Başlıca endüstri tesisleri şunlardır Antalya Bölümü’nde endüstriyel gelişim, ulaşım zorluğu nedeniyle daha geridir. Besin – Bitkisel Yağ Adana, Kahramanmaraş, Antalya Şeker Burdur İplik ve Pamuklu Dokuma Adana, Tarsus, Kahramanmaraş, Antalya Halı Dokuma Isparta, Burdur Sigara – İçki Adana Demir – Çelik İskenderun Petrol Rafinerisi Mersin Ataş Alüminyum Seydişehir Gübre Mersin, İskenderun Tarım Makineleri Çukurova, Adana Pil Antalya Ulaşım Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır. Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır. Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol limanlarıdır. Turizm Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş, Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet – Cehennem obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir. Muz Turunçgiller Pamuk Yerfıstığı Sebze Meyve Orman ürünleri Turizm
2. MARMARA BÖLGESİNİN EKONOMİK FAALİYETLERİTürkiye'deki üç iklim tipinin de görüldüğü Marmara Bölgesi ekonomik faaliyetler bakımından çeşitlilik gösterir. Tarım ve hayvancılığın yanı sıra ulaşım rahatlığı nedeniyle sanayi ve ticaret de oldukça gelişmiştir. Coğrafi bölgelerimiz içerisinde yükseltisi en az olan bölgemizdir. Ekili dikili arazi oranı %30'dur. Ormanlık alan oranı %11,5'tir. Yüz ölçümüne göre ekili dikili alanı en fazla olan bölgemizdir. Sebebi engebenin az, düzlüklerin fazla olmasıdır. Makineli tarım çeşitliliği yetiştirilen ürünleri de çeşitli kılmaktadır. Ulaşımın kolay, sulamanın yaygın olması nedeniyle tarım gelişmiştir. Bölgede tarımın gelişmesinde etkili faktörler şunlardır ^ Ovaların geniş yer kaplaması, ^ Makineli tarımın yaygın olması, ^ Ulaşımın kolaylığı, ^ Sulamanın yaygınlığı, ^ Arazinin fazla engebeli olmaması, ^ Tüketici nüfusunun fazla olması, ^ Bölgede üç iklimin görülmesi, yani iklim çeşitliliği gibi faktörler bölgede tarımın gelişmesinde etkili olmuştur. Bölge Türkiye'nin ayçiçeği üretiminin yaklaşık %73'ünü gerçekleştirir. Bağcılık da hayli gelişmiştir. İstanbul ve çevresinde kümes hayvancılığı, Bursa ve çevresinde ipekböcekçiliği yapılmaktadır. Sanayisi ve ekonomisi çok gelişmiş bir en büyük sanayi bölgesi İstanbul-Adapazarı arasında bulunmaktadır. Ulaşımın ve ham madde temininin kolay olması ve pazarlama kolaylığı gibi sebeplerle sanayisi çok gelişmiştir. Milli gelirimizin önemli bir kısmı bu bölgemizden karşılanır. Enerji tüketiminde ilk sıralardadır. Türkiye’ de üretilen enerjinin üçte biri Marmara Bölgesi'nde tüketilir. Başlıca sanayi ürünleri olarak otomotiv, işlenmiş gıda, dokuma, hazır giyim, çimento, kağıt, petrokimya ürünleri, beyaz eşya ürünlerini sayabiliriz. Bölgede sanayinin gelişmesinde etkili olan faktörler ^ Hammadde teminin kolay olması, ^ İş gücünün fazla olması, ^ Pazarlama kolaylıkları, ^ Ulaşımın kolaylığı, Benzer Yazılar
Ege Bölgesi yeryüzü şekilleri ve ulaşım olanakları sayesinde ekonomik açıdan oldukça gelişmiş bir bölgemizdir. Bu nedenle bölgede tarım faaliyetleri de son derece gelişmiştir. Ege Bölgesinin Ekonomik Faaliyetleri Ege bölgesinin batısında bulunan topraklar tarım açısından son derece verimli topraklardır. Ayrıca bu bölgede iklim koşulları da elverişli olduğundan dolayı üretilen tarım ürünleri de oldukça çeşitlidir. Ege Bölgesinde Yetişen Ürünler ZEYTİN Ege Bölgesinin batısında bulunan çöküntü ovalarda ve kenarlarında %58 oranında zeytin yetiştirilmektedir. En fazla zeytin üretimi ise Edremit, Ayvalık, Burhaniye dolaylarında yetiştirilmektedir. ÜZÜM Bölgenin Manisa, İzmir ve Denizli illerinde %40 oranında çekirdeksiz üzüm yetiştirilmektedir. Ayrıca üzüm, önemli ihracat ürünlerimizin başında gelmektedir. HAŞHAŞ Bu ürün Afyon başta olmak üzere Uşak, Kütahya, Denizli ve Manisa illeri çevresinde devlet kontrolü altında yetiştirilmektedir. Ege Bölgesinde %86 oranında haşhaş üretimi yapılmaktadır. TÜTÜN Ege Bölgesinin batı kısmında Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli dolaylarında %55 oranından tütün yetiştirilir. İNCİR %82 gibi büyük bir oranda Aydın ili dolaylarında Büyük ve Küçük Menderes ovalarında incir üretimi yapılmaktadır. PAMUK Ege Bölgesinin batısında bulunan çöküntü ovalarında %39 oranında pamuk yetiştirilmektedir. PATATES İzmir, Ödemiş dolaylarında büyük oranda patates yetiştirilmektedir. TURUNÇGİLLER Ege Bölgesinin batısında İzmir’e kadar olan bölgede güney kesimde %11 oranında turunçgiller yetiştirilmektedir. SEBZE Ege Bölgesinin batı kesimlerinde kış mevsimi ılık geçmektedir bu nedenle de tüm sene boyunca Ege Bölgesinde %20 oranında sebze hasadı yapılmaktadır. SUSAM Bölgenin batısında bulunan çöküntü ovalarında %24 oranında susam üretilmektedir. BUĞDAY Ege Bölgesinin her alanı buğday yetiştirmeye elverişlidir. Fakat en fazla İç Batı Anadolu bölümünde buğday yetiştirilmektedir. ARPA Bölgesin iç kesimlerinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. ŞEKER PANCARI Afyon, Uşak, Kütahya dolaylarında %11 oranında üretimi yapılmaktadır. Ege Bölgesinin Ekonomisi Konulu Yazımız Hakkındaki Yorum ve Görüşlerinizi Aşağıdaki Yorum Kısmından Hemen Bize Yazın.
Türkiye’nin Ekonomik Özellikleri Geç dönemde sanayileşmeye başlamış olan ülkemiz günümüze kadar devam eden bu süreci tam anlamıyla tamamlayamamıştır. Ülkemiz ekonomisi içinde tarımsal faaliyetler 1990’lı yıllara kadar en büyük paya sahipti. Fakat 1990’lı yıllardan sonra sanayileşme önemli bir ivme kazanmış ve sanayileşme ön plana çıkmaya başlamıştır. Ülkemiz sanayisi genellikle tarım endüstrisi üzerine kurulmuştur. Ekonomik yapımızın bu özelliği dış ticarette açık vermemizin en büyük sebebidir. Ülkemizde nüfusun yaklaşık olarak yarısı geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır. Türkiye'nin Ekonomik Coğrafyası Ülkemiz de hayvancılık iklim şartlarına bağlı olarak geniş alanlarda faaliyeti sürdürülen ekonomik faaliyetlerdendir. Ülkemiz hayvan sayısı bakımından fazla olup verim bakımından aynı yeterliliğe sahip değildir. Kümes hayvanları sayısı 2009 yılı sonu itibariyle bir önceki yıla göre % oranında azalarak adet olmuştur. Yumurta tavuğu sayısı ise 2009 yılı sonu itibariyle bir önceki yıla göre % oranında artarak adet, tavuk yumurtası üretimi 2009 yılında 2008’e göre % bir artış göstermiş ve yaklaşık milyar adet, beyaz et üretimi, bir önceki yıla göre % artarak ton olmuştur. Bu miktarın % et tavuğu eti, % yumurta tavuğu eti, % hindi eti ve % ise ördek etinden oluşmaktadır. Süt üretimi, 2009 yılında bir önceki yıla göre % artmış ve ton olarak gerçekleşmiştir. Türkiye yakıt maddeleri grubuna giren taş kömürü özellikle linyit bakımından zengin, petrol yönünden fakir, endüstriyel hammaddeleri oluşturan demir, bakır, krom, boksit bakımından da oldukça zengindir. Bunun dışında cıva uranyum, amyant, bor tuzları, arsenik kurşun çinko, kükürt manyezit, perlit, volfram yatakları bulunmaktadır. Yine ülkemizde mermer, kil, jips, gibi madenlerde bulunmaktadır. Turizm sektörü ülkemiz de gelişme gösteren sektörlerdendir. Başta yaz turizminin yaygın olduğu Akdeniz ve Ege bölgeleri diğer bölgelere nispeten turizm açısından önemli bir yere sahiptir. Özelikle 90’lı yıllarda gelişme gösteren turizm sektörünün ülkemiz ekonomisine katkısı her geçen gün artmaktadır. Türkiye'nin Tarımı Türkiye yakın yıllara kadar bir tarım ülkesiydi. Ancak 1970’li yılların sonu ve 1980’li yılların başından itibaren özellikle sanayinin büyük gelişme göstermesiyle tarımın ülke ekonomisinde önemi giderek azalmış ekonomideki sürükleyiciliğini kaybetmeye başlamıştır. 1980 yılında GSYİH Gayri safi yurt içi hasıla’nın % hizmetler, % sanayi % tarım oluşturmaktaydı. 1981 den itibaren sanayi ürünlerinin ihracatından elde edilen döviz geliri, tarımı aşmaya başlamıştır. 1994 yılı itibariyle gayri safi milli hasıladaki tarımın payı % sanayininki % hizmet sektörü % 57 olarak tespit edilmiştir. Ülkemizde 28 milyon hektar toplam tarım alanının milyon hektarı ekilmektedir Ülkemizde toplam arazi içerisinde tarımsal arazi oranı % 36 dır. İkinci sırada çayır ve otlaklar gelmektedir. Bu oran % 32’dir. Ülkemizde yetiştirilen tarımsal ürünler sırasıyla; buğday; İç Anadolu Bölgesi ve Marmara Bölgesinde en fazla yetiştirilmektedir. Arpa, çavdar, yulaf; İç Anadolu Bölgesi ağırlıklı üretim alanıdır. Sıcaklık ve bol su isteyen mısır Karadeniz başta olmak üzere bütün kıyı bölgelerimizde yetiştirilmektedir. Mısır üretiminde Akdeniz Bölgesi % 45’lik bir payla ilk sırada yer almaktadır. İkinci sırada Karadeniz Bölgesi bulunmaktadır. Türkiye’de akarsu boylarında yetiştirilen pirinç ise en fazla Marmara Bölgesinde üretilmektedir. ihracatımıza konu olan ürünler içerisinde yer alan mercimek en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yetiştirilmektedir. Yine ülkemizde baklagiller, endüstri bitkileri olan pamuk, tütün, şeker pancarı, keten-kenevir, haşhaş, çay, ayçiçeği, zeytin, soya fasulyesi yetiştirilen tarımsal ürünler içerisinde yer almaktadır. Türkiyede Hayvancılık Ülkemizde küçük baş hayvancılık genelde geçime yönelik olarak yapılmaktadır. Küçük baş hayvancılığın en fazla yetiştirildiği bölge İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleridir. Küçükbaş hayvancılıkta keçi yetiştiriciliği önemli tarımsal faaliyetlerdendir. Keçi yetiştiriciliği dağlık ve engebeli bölgelerimizde yoğunlaşmıştır. Ülkemizde hayvancılık tarımsal üretimin % 40’ını oluşturmaktadır. Bu yönüyle milli gelirin % 11’i hayvancılık faaliyetlerinden sağlanmaktadır. Büyük baş hayvancılık her yerinde yapılmakla beraber kuzeydoğu Anadolu ve doğu Karadeniz Bölümlerinde yoğunlaşmıştır. Yine ülkemizde at, eşek, katır, deve ve domuz hayvanları da beslenmektedir. Türkiye’de 2009 yılı sonu itibarı ile toplam büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre % azalış göstererek baş olarak gerçekleşmiştir. Büyükbaş hayvanlar arasında yer alan sığır sayısı % azalarak baş olmuştur. Koyun sayısı 2009 yılı sonu itibariyle bir önceki yıla göre % azalarak baş, keçi sayısı ise % azalarak baş Ülkemizde Doğu Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgelerinde arıcılık faaliyetleri yoğunlaşmıştır. Arıcılık Doğu Anadolu, Akdeniz ve Ege’nin yüksek bölgelerinde gezici arıcılık olarak yapılmaktadır. İpek böcekçiliği yurdumuzda dut ağacı yetişen her bölgede geleneksel olarak yetiştirilmektedir. Güney Marmara bölgesi İpek böcekçiliğinin yoğunlaştığı bölgemizdir. Türkiye deniz balıkçılığı yönüyle önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen gereken önem verilmediği için balıkçılık pek fazla gelişmemiştir. Türkiye’de 2008 yılındaki toplam su ürünleri üretiminin yaklaşık % deniz balıklarından, % diğer deniz ürünlerinden, % iç su ürünlerinden ve % yetiştiricilik yoluyla elde edilmiştir. Deniz ürünleri üretiminde ilk sırayı % oran ile Doğu Karadeniz Bölümü almakta, onu % ile Batı Karadeniz, % ile Marmara, % ile Ege ve % ile Akdeniz Bölgeleri izlemektedir. Deniz balıkları içinde hamsi balığı 252 bin tonla üretim miktarı bir 2007 yılına göre % oranında azalmıştır. Çaça balığı ise 39 bin ton üretimle, hamsi balığından sonra % bir paya sahiptir. İstavrit karagöz üretimi 2007 yılına göre % , palamut-torik üretimi % oranında artarken, istavrit kraça üretimi % sardalya üretimi % mezgit üretimi % lüfer üretimi % ve kefal üretimi % oranında azalış göstermiştir. Enerji Kaynakları ve Madenler, Türkiye'nin Ekonomik Özellikleri Kpss Türkiye, dünya devletleri içerisinde maden çeşitliliği ve zenginliği bakımından önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye taş kömürü, linyit, demir, bakır, krom, boksit bakımından zengin, petrol yönünden fakirdir. Bununla beraber ülkemizde; cıva, uranyum, amyant, bor tuzları, arsenik, kurşun, çinko, kükürt, manyezit, volfram yatakları bulunmaktadır. Ülkemizde mermer, kil, jips, perlit yönünden zengin yataklar bulunmaktadır. Türkiye demir rezervi bakımından oldukça zengindir. Ülkemizde belli başlı demir cevheri rezervleri şöyle sıralanabilir Divriği 125 milyon ton, Kangal ve çevresi 140 milyon ton, Hekimhan-Hasan Çelebi 470 milyon ton çevresi yataklarıdır. Krom madeni rezervlerimizin coğrafi dağılışı ise; Elazığ ili Maden ilçesi yatakları, Muğla ili Fethiye ve Köyceğiz yatakları, Denizli ili Acıpayam ve Buldan ilçesi çevresi yatakları, Bursa ili Orhaneli ilçesi yataklarıdır. Bor madeni rezervimizin 2 milyar ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu miktar, dünyadaki tüm bor rezervinin % 80’ine tekabül etmektedir. Son derece kıt olan petrol ülkemizde Raman-Garzan ve Adıyaman’dan çıkarılmaktadır. Yurdumuzda çıkarılan petrol, ihtiyacımızın yaklaşık olarak 1/7’sini karşılamaktadır. Ülkemizde doğalgaz yatakları Trakya’da Hamitabat ve Güneydoğu Anadolu’da Mardin-Çamurlu sahalarında yer almaktadır. Türkiye bakır madenciliğinin beşiğidir. Artvin ili Murgul ilçesi başlıca bakır cevher rezervleri yataklarıdır. Ülkemizde tüm boksit rezervlerinin 450 milyon ton olduğu tahmin edilmektedir. Sanayi Ülkemizde bilhassa 1960 ve 1970’li yıllardan itibaren sanayi sektöründe önemli gelişmeler olmuştur. İlerleyen yıllarda sanayi ürünleri Ülkemiz ihracatında ilk sıraya yükselmiştir. Sanayinin gayrisafi milli hasıla içindeki payı 1965 yılında % 25, 1985 yılında % 33 ve 1993 yılında ise % 30, 1994 yılında % değerler göstererek ortalama yükselme eğilimi göstermesine rağmen tarım sektörünün gayrisafi milli hasıla içindeki payı 1965 yılında % 34, 1984 yılında % 19’a, 1993 yılında % 12’ye düşerek tersi bir gelişme göstermiştir. Ülkemiz sanayisinde 1933-1938 yılları arasındaki dönemde, dünyadaki global krizin etkisi ve özel sektörün yetersizliği sonucu devlet ön planda yer alarak sanayinin gelişme ve ilerlemesinde lokomotif görevi görmekteydi. Bu duruma bağlı olarak devlet; inşa ettiği fabrika ve tesislerle sanayinin gelişmesine katkı sağlamıştır. 1950’li yılların başından itibaren sanayi alanındaki gelişmelerde temel kamu hizmetleri dışındaki ekonomik faaliyetlerde devletinde desteklemesiyle özel sektör ön planda yer almaya sanayi üzerindeki devlet etkinliği bazı sanayi kollarında ağırlığını devam ettirmiştir. Türkiye’de sanayi kuruluşlarının en yoğun olduğu bölge Marmara bölgesidir. Özellikle İstanbul-İzmit arası ve Bursa çevresi sanayi faaliyetlerinin yoğunlaştığı alanlardır. Daha sonra sırasıyla Ege Bölgesi ve Batı Karadeniz Bölümü gelmektedir. Ülkemizde tarımsal sanayi oldukça gelişmiştir. Şeker endüstrisi, Un endüstrisi, et ve süt, çay, bitkisel yağ, meyve suyu, konserve ve salça endüstrileri gelişen sanayi kollarıdır. Günümüzde özel sektörün ağırlıklı olduğu sanayi kolları; otomotiv sektörü, beyaz eşya sektörü sıralanabilir. Turizm Turizm sektöründe 2000’li yıllardan itibaren yapılan yatırım ve reklamlar neticesinde ülkeye gelen turist sayısında önemli artış sağlanmıştır. Ülkemizin dış ticaret açığının kapatılmasında en önemli rolü turizm sektörü üstlenmektedir. Turizm gelirlerinde; 1994 yılında milyar dolardan 1998 yılında milyar dolara kadar yükselmiştir. Aynı yıllarda dış seyahat giderleri 899 milyon dolardan milyar dolara çıkmıştır. 1994 yılında milyar dolar dolayında olan turizm gelirleri fazlalığı 1998 yılında milyar dolarlık seviyeye yükselmiştir. Türkiye’ye 2007 yılında milyon turist giriş yaparak milyar dolar döviz bırakmıştır. 2008 yılında global krizin etkisi ile azalan turist sayısı milyona düşmüştür. 2008 yılında gelen turist sayısı 900 bin düşmesine rağmen ters orantılı olarak elde edilen gelir artmış ve 2008 yılında milyar dolardan milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Bu durum gelen turistlerin kişi başına düşen harcama oranındaki nitelik olarak değişimini de göstermektedir. 2009 yılında ülkemizin toplam turizm geliri dolardır. 2010 yılının ilk üç ayı ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre % oranında artmıştır. Elde edilen gelir toplamı dolardır. Ülkemizde görülen farklı iklim şartları turizm faaliyetleri açısından önemli avantajlar sunmaktadır. Klasik turizm faaliyetleri içinde yer alan kıyı turizmi güneş, kum, deniz Akdeniz kıyı bölgelerimizde yoğunlaşmıştır. Ülkemizde kış turizmi için önemli potansiyel sahaları sırasıyla; Bursa-Uludağ, Sarıkamış, Erzurum-Palandöken, Bolu Dağları, Beydağları, Bozdağlar, Spildağı gösterilebilir. Nevşehir ve Aksaray illeri sınırları içinde başlıca doğa harikası peribacaları, Denizlide Pamukkale travertenleri önemli cazibe merkezleridir. Yaylacılık ve doğa turizmi açısından Doğu Karadeniz bölümü önemli bir coğrafi boyunca birçok medeniyete beşiklik eden yurdumuz tarih turizmi açısından başlı başına bir cazibe merkezidir. Bu yönüyle İstanbul ilk sırada yer sağlık turizmi de son yıllarda gelişme gösteren turizm faaliyetleri içerisinde yer almaktadır. Ülkemizin hemen hemen birçok bölgesinde kaplıcalar, ılıcalar bulunmaktadır. Bursa, Kütahya, Afyon, Denizli gibi birçok şehrimiz kaplıcaları ile ünlüdür. Yurdumuzdaki bazı mağaralar turizm faaliyetleri açısından değerlendirilmektedir. Örneğin Karain, Damlataş ve İnsuyu mağarası gibi.
türkiye nin 7 bölgesinin ekonomik faaliyetleri