jrcElc. İçeriklerÇocuğun üstün zekalı olduğu ne zaman anlaşılır?Anaokuluna devam eden ve gelişimlerinin çok daha ilerisinde sorular soran çocukların bilgi akışı kesilmeli midir?İlkokula erken başlama ya da sınıf atlama kararı alırken nelere dikkat edilmelidir?Erken çocukluk döneminde üstün zekanın en temel belirtisi matematik becerileri midir?Üstün zekalı bir çocuk aynı anda başka bir tanı daha alabilir mi? Zihinsel gelişim bebeklik döneminden itibaren değerlendirilebilir. Çocuğun üstün zekalı olduğu ne zaman anlaşılır? Üstün zekalı çocuğun belirtileri için bebeğin anlamlı bakışları, uyaranlara verdiği tepkiler, oyuncaklara dikkatini vermesi vs. bunun bazı göstergeleridir. Ancak sağlıklı zeka değerlendirilmesinin yapılabilmesi için standart araçlara ihtiyaç duyulmaktadır. Çok küçük yaşlarda yapılan değerlendirmelerin çocukların hızla geliştiği döneme denk geldiği için sağlıksız sonuçlar verebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Zihinsel yetenek çocuklarda, zeka IQ testleri ile 3 yaşından itibaren güvenilir bir şekilde ölçülebilir . Ancak bu konuda ülkemizde kullanılan ölçme araçları yetersiz kalmaktadır. Ülkemizde uygulanan en güncel, geçerli ve güvenilir araçlar en erken 5 ve 6 yaşından itibaren uygulanabilmektedir. Erken tanılanma hangi yaş düzeyinde yapılırsa yapılsın, amacı çocukların gelişim düzeylerine uygun eğitimsel ihtiyaçlarını erken karşılamak olmalıdır. Anaokuluna devam eden ve gelişimlerinin çok daha ilerisinde sorular soran çocukların bilgi akışı kesilmeli midir? Üstün zekalı çocuğun eğitimi dikkatli şekilde verilmelidir. Üstün zekalı çocukların en önemli özelliklerinden bir tanesi de meraktır’. Bu özelliklerini de sayısız soru sorarak ortaya çıkarırlar. Çoğu zaman anne-babalar ve öğretmenler bu sorulardan bulanır, hatta bazılarını yanıtlamaya bilgisi yetmez. Bu nedenle de özellikle okul öncesi kurumlarda bu bilgi edinme hevesi bastırtılmaya çalışılır. Hatta ne yazık ki bazı öğretmenler anne – babalara çocuklarının bilgi akışını kesmelerini tavsiye edilir. Bunun genellikle nedeni, diğer yaşıtlarının sıkılacağı ya da eğer küçük yaşta öğrenirlerse ilerde sınıf ortamında sıkılacakları olarak gösterilir. Bununla birlikte merak aslında motivasyonu ve okula karşı olumlu tutumu da etkileyen bir bileşendir. Özellikle de bu nedenden ötürü üstün zekalı çocukların okuldan ve eğitimden soğumamaları için meraklarını bastırmak yerine alevlendirmek gerekir. Belirli bir konuda bilgi doyumuna ulaşan çocuk, başka bir konuya geçebilir ve o konuda derinlemesine bilgi edinmeye başlayabilir. Ya da sadece tek bir konuya odaklanarak o alanda zamanla uzmanlaşmaya başlar. Aslında yetenek gelişimi de bu anlamda daha bu yaşlardan beslenmeye başlar. İlkokula erken başlama ya da sınıf atlama kararı alırken nelere dikkat edilmelidir? Üstün zekalı tanısı almış ya da okumayı erken yaşta kendi başına sökmüş, sayılara meraklı çocuklar bilgi donanımı açısından okula erken başlamak için hazır olabilirler. Burada en çok dikkat edilmesi gereken nokta üstün zekalı çocuklarda karşımıza çıkabilecek asenkronize gelişim’dir. Üstün zekalı çocuklar, zihinsel olarak her ne kadar yaşıtlarının daha ilerisinde olsalar da sosyal ve duygusal anlamda yaşıtlarına paralel bir gelişim gösterebilirler. Bu nedenle okula erken başlama kararı verilirken bu konuya mutlaka dikkat edilmesi ve bir uzman görüşünün de alınması yararlı olacaktır. Ayrıca bu karara çocuğun da dahil edilmesi ve görüşünün sorulması büyük önem taşımaktadır. Pedagog Prof. Dr. Ümit Davaslıgil’in “0-2 Yaş Üstün Zekâlı ve Yetenekli Bireylerin Eğitimleri” yazısını da okumanızı tavsiye ederiz. Erken çocukluk döneminde üstün zekanın en temel belirtisi matematik becerileri midir? Üstün zekalı çocukların erken belirlenmesinde sadece matematik becerilerine odaklanmak resme sadece tek taraflı bakmaktır. Zeka ile ilgili genel kanılardan bir tanesi de üstün zekalı kişilerin matematik becerilerinin gelişmiş olması beklentisidir. Ancak bu ne yazık ki her üstün zekalı çocuk için geçerli değildir. Matematik becerisi gelişmemiş ama edebiyat, spor ya da liderlik alanında yetenekli olan pek çok üstün zekalı çocuk bulunmaktadır. Bunun yanı sıra iki kere farklı/özel dediğimiz çocuklar da bir yandan üstün zeka tanısı almışken öte yandan öğrenme güçlüğünün bir alt tipi olan diskalkuli matematik zorluğu tanısı alabilirler. Dolayısıyla bu çocukların matematik becerileri zayıf ama zekaları üstün olabilir. Üstün zekalı bir çocuk aynı anda başka bir tanı daha alabilir mi? İki kere farklı/özel çocuklar üstün zekalı olup da fiziksel ya da zihinsel sorunlara sahip olan yani iki kere tanı almış çocuklardır. Fiziksel sorunlar görme, işitme, bedensel gibi engellerken; zihinsel sorunlar Asperger sendromu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, otizm, öğrenme güçlüğü gibi sorunlardır. Ne yazık ki bu sorunlara sahip olan tüm çocuklar iki kere farklı olarak tanılanmayabilir. Bazen sadece üstünlükleri fark edilir ve ona yönelik müdahaleler yapılır, bazen sadece sorun alanları fark edilir ve üstünlükleri gözden kaçar. Bazı durumlarda ise iki durum birbirini maskeler üstünlükleri ya da sorun alanları tanılanmaz. Kaynaklar Leana-Taşcılar, M. Z. Editör 2017. Özel Yetenekli Çocukların Psikolojisi. Ankara Nobel Yayıncılık. Sak, U. Editör 2018. Üstün Yeteneklilerin Tanılanması. Ankara Vize Yayıncılık. Üstün zekâlı çocukların tespitinde erken teşhisin önemli bir yeri vardır. Bu konuda en büyük görev aileye düşmektedir. Peki, anne-babalar olarak hangi özellikleri gözlemlersek çocuğumuzun üstün zekâlı olduğu konusunda fikir sahibi olabiliriz? Tüm Üstün Zekalılar Derneği TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun, yetenekli çocukların sahip olabileceği bazı özellikler hakkında önemli bilgiler verdi BU ÖZELLİKLER VARSA ÇOCUĞUNUZ ÜSTÜN ZEKALI OLABİLİR Bebeklikten itibaren aşırı hareketlilik. Anne-babayı erken tanıma ve gülerek bunu belli etme. Hassas bir bünyeye sahip olma; etiket, battaniye gibi ürünlere reaksiyon gösterme. Erken konuşmaya başlama; örneğin yaşıtları iki kelimeli cümleleri iki yaşında söyleyebilirken onlar bir yaşında söyleyebilirler. Kendi başlarına okumayı öğrenebilir; ancak yazma konusunda bu kadar başarılı olamazlar çünkü kas gelişimleri aynı hızda devam etmez. Kelime hazneleri geniştir; kolay ezberleyip, ezberledikleri şeyleri hafızalarında uzun süre saklayabilirler. Karşısındaki insanların duygu ve düşüncelerini kolayca tahmin edebilirler. Liderlik yetenekleri üst düzeydedir. Rutin işlerden çabuk sıkılırlar ve işleri kendi bildikleri gibi yaparlar. Aşırı duygusal olabilirler. Kendilerinden daha büyük çocuklarla vakit geçirmek isterler. Kitaplara ve görme alanındaki nesnelere karşı aşırı ilgi duyarlar. Burada anne-baba ve eğitimcilerin önemli bir hususu kesinlikle atlamamaları gerekir. Bu özelliklerin bir kısmı normal zekâ düzeyine sahip çocuklarda da görülebilir. O yüzden ebeveynler bazen evhamlanabilirler. Söz konusu özelliklerin farklı zamanlarda da çocuklar üzerinde görülme ihtimali olabilir. Üstün zekâlı çocuklar bu özelliklerin tamamına ya da bir kısmına sahip olabilirler. Burada vermiş olduğumuz özelliklerin birçoğunu çocuklarınızda gözlemliyorsanız mutlaka bir uzmana danışarak çocuğunuz için yol haritasını oluşturunuz. ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUKLARA SAHİP AİLELERE TAVSİYELER Anne babaların yapması gereken en önemli şey onların diğerlerinden farklı olmadığını sadece belirli özelliklerinin daha fazla geliştiğini kabul etmektir. Normal çocukların sergilemiş olduğu her davranışı üstün çocukların da gösterebileceğini asla unutmamalıyız. Onların ihtiyaçlarını karşılayabilecek ortamlar oluşturarak mutlaka profesyonel bir yardım almalıyız. Çocuğumuza dengeli bir yaşam alanı oluşturarak onu bütün yönlerden gelişebileceği etkinliklere dâhil etmeliyiz. Üstün çocukların en önemli özelliklerinden biri de meraktır. Bazen yetişkinler çocuklarının sorularını yanıtlamakta zorlanabilirler. Böyle durumlarda çocuğa karşı tepkisiz kalmak yerine, çocuklarının gereksinimini karşılayacak başka çözüm yolları bulmalıdırlar. Örneğin, kitaplardan, ansiklopedilerden ve uzman kişilerden faydalanmak gibi. Çocuklarımıza tutarlı bir disiplin uygulamalıyız. Üstün çocuklara üstünlüklerinden dolayı özel imtiyazlar tanımamalıyız. Dahi Park gibi yaz okulu uygulamalarına tabi tutarak çocuğun sosyal, zihinsel ve ruhsal gelişimine katkı sağlayacak çalışmalara dahil edebilirler. Üstün zekâlı çocuklar geleceğin bilim adamları, liderleri, yazarları ve fikir adamlarıdır. Böylesine değerli bir hazine kesinlikle israf edilmez. Osmanlı’da, ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da diğer dünya ölçeğinde söz sahibi olmak isteyen ülkelerin eğitim programlarında olduğu gibi bu tür çocukları tespit etmek ve onlar için gerekli eğitim ortamları oluşturmak milli ve manevi duyguları yüksek, sağduyulu insanlar için önemli bir vazife olarak görülmelidir. IQ TESTİ YERİNE BİREYİ BÜTÜNCÜL TANIMA PROGRAMI Çocukların gösterdiği bir takım özellikler onların gelişimleri hakkında bize ciddi veriler ortaya koyar. Genel olarak erken konuşma, okuma ve yazmayı öğrenme, kuvvetli hafıza, aşırı merak ve özel ilgi alanlarına sahip olma, üst yaş grupları ile iletişim kurma isteği gibi özellikler bu noktada referans aldığımız bazı özelliklerdir. Bu ifadeleri düşündüğümüzde de anlaşılacağı gibi asıl kriter çocuğun özellikle zihinsel performans gerektiren faaliyetlerinde yaşıtlarından ciddi bir farklılık göstermesidir. Genel gözlemler önemli verileri görmemizi sağlar ancak net tespitin yapılabilmesi için konusunda uzman bir psikolog/psikolojik danışman ile bir zekâ testi çalışması yapılması ve çocuğu gözlemlemesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gerekli olan bazı kriterler bulunmaktadır Yapılan testten beklentimiz çocuğu üstün zekâlı/parlak zekâlı/normal zekâlı gibi kavramlarla etiketlemek kesinlikle olmamalı. Beklentimiz, çocuğu tanımak onun gelişmiş ve gelişmemiş alanlarını görüp gerekli tedbirleri almak gelişmemiş alanları desteklemek, yetenek alanlarını parlatmak olmalıdır. Mümkün olduğunca zeka testini çocuğun gündeminden uzak tutmak Gireceği çalışmayı zeka testi olarak değil de bir öğretmeninin onunla tanışmak, onu daha iyi tanıyabilmek için yaptığı bir çalışma olarak görmesini sağlamak. Yapılacak olan zeka testi çalışmasını ve sonucunu sadece konuyu ilgilendiren anne, baba, öğretmen vb. birkaç kişinin bilmesi; olayların, çocuğa doğru aktarılmasını daha mümkün kılacaktır. Ayrıca TÜZDER olarak çocuğu sadece bir IQ testi ile tanılamaya çalışmak yerine Bireyi Bütüncül Tanıma BBT programını tavsiye ediyoruz. Bu çalışma ile çocuğu çok yönlü tanıma esas alınmıştır.” TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun ENDERUN’A SEÇİLEN ÖĞRENCİLER İÇİN ZEKA TESTİ UYGULANDI “Bilgileri yeniden yorumlayan, sıra dışı bir beyin gücüne, çalışma ve başarma azmine sahip üstün zekâlı insanlar, her çağda insanlık için önemli birer hazine olarak görülmüştür. Üstün zekâlı çocuklara ecdadımız büyük önem vermiştir. Bu önem sayesinde bugün hala üzerinde konuşulan muhteşem bir sistem geliştirmiştir. Enderun mekteplerinde uygulanan eğitim sistemi hâlâ Batılı bilim adamları tarafından büyük bir titizlikle araştırılmaktadır. O dönemki Fransız sarayının temsilcisi MichelBoudier’in şu sözü dikkate şayandır “Türklerin niçin varlıklı ve güçlü bir devlet olarak geliştiğine şaşmamak gerekir. Çünkü onlar büyük sayıdaki gençler arasından en yeteneklilerini seçmesini ve onlara disiplinli bir eğitim vermesini çok iyi bilmektedirler.” Bugün bile hala Amerikan eğitim anlayışının temelinde Enderun mekteplerinin izleri görülmektedir. Enderun mektebinde öğrenciler üstün zekâlılara mahsus olarak uygulanan programlarla ve testlerle yetiştirilmekteydi. Ortalama 15 yıllık bir eğitimden geçen Enderunlu talebeler, devlet için nitelikli insan kaynağı olmuşlardı. İnsanın sadece “kaynak” değil aynı zamanda bir “kıymet” ve “değer” de olduğunun bilincinde olan Osmanlı eğitim sisteminin kurucuları dünya insanından dünya devletine giden yolu keşfetmişlerdi. Bu yolda üstün zekâlı öğrenciler ayrı bir yere sahipti. Osmanlı’daki Enderun eğitim sistemi üzerine çalışan tanınmış psikologlardan AmerikalıLewisTerman, Enderun mektebine alınan çocuklar için şunları söylemektedir “Zekâ seviyesini ölçmek için ilk test yöntemi, Osmanlılar’da Enderun mektebine seçilen öğrenciler için uygulanmıştır.” Yine Amerikalı ünlü eğitimci AndreasKazamias da Platon’un idealindeki okulların Enderun mektepleri ile birebir uyuştuğunu ifade etmektedir. Asırlar önce bir ilki gerçekleştirerek bütün dünyaya yol gösteren ecdadımızın atmış olduğu üstün zekâlılar sisteminin temelleri üzerinden devam etmek ve onu geliştirmek insanlık için önemli bir vazife olacaktır. Eflatun’un altın çocuklar’ diye tanımladığı yüz çocuktan en az ikisinin, bu guruba dâhil olduğu en değerli hazinelerimiz olan üstün zekâlı çocuklarımızın ne kadar farkındayız? Onları yeterince tanıyor muyuz? Onlarla sağlıklı iletişim kurarak insanlığa faydalı olabilmeleri için ne kadar gayret gösteriyoruz?” 1145 Son Güncelleme 1146 Haber Kaynağı Tüm Üstün Zekalılar Derneği TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun, yetenekli çocukların sahip olabileceği bazı özellikler hakkında önemli bilgiler verdi Bu özellikler varsa çocuğunuz üstün zekalı olabilir Bebeklikten itibaren aşırı hareketlilik. Anne-babayı erken tanıma ve gülerek bunu belli etme. Hassas bir bünyeye sahip olma; etiket, battaniye gibi ürünlere reaksiyon gösterme. Erken konuşmaya başlama; örneğin yaşıtları iki kelimeli cümleleri iki yaşında söyleyebilirken onlar bir yaşında söyleyebilirler. Kendi başlarına okumayı öğrenebilir; ancak yazma konusunda bu kadar başarılı olamazlar çünkü kas gelişimleri aynı hızda devam etmez. Kelime hazneleri geniştir; kolay ezberleyip, ezberledikleri şeyleri hafızalarında uzun süre saklayabilirler. Karşısındaki insanların duygu ve düşüncelerini kolayca tahmin edebilirler. Liderlik yetenekleri üst düzeydedir. Rutin işlerden çabuk sıkılırlar ve işleri kendi bildikleri gibi yaparlar. Aşırı duygusal olabilirler. Kendilerinden daha büyük çocuklarla vakit geçirmek isterler. Kitaplara ve görme alanındaki nesnelere karşı aşırı ilgi duyarlar. Burada anne-baba ve eğitimcilerin önemli bir hususu kesinlikle atlamamaları gerekir. Bu özelliklerin bir kısmı normal zekâ düzeyine sahip çocuklarda da görülebilir. O yüzden ebeveynler bazen evhamlanabilirler. Söz konusu özelliklerin farklı zamanlarda da çocuklar üzerinde görülme ihtimali olabilir. Üstün zekâlı çocuklar bu özelliklerin tamamına ya da bir kısmına sahip olabilirler. Burada vermiş olduğumuz özelliklerin birçoğunu çocuklarda gözlemleniyorsa mutlaka bir uzmana danışarak çocuk için yol haritası oluşturulmalı. Üstün zekâlı çocuklara sahip ailelere tavsiyeler Anne babaların yapması gereken en önemli şey onların diğerlerinden farklı olmadığını sadece belirli özelliklerinin daha fazla geliştiğini kabul etmektir. Normal çocukların sergilemiş olduğu her davranışı üstün çocukların da gösterebileceğini asla unutmamalı. Onların ihtiyaçlarını karşılayabilecek ortamlar oluşturarak mutlaka profesyonel bir yardım almalıyız. Çocuğa dengeli bir yaşam alanı oluşturarak onu bütün yönlerden gelişebileceği etkinliklere dahil etmeliler. Üstün çocukların en önemli özelliklerinden biri de meraktır. Bazen yetişkinler çocuklarının sorularını yanıtlamakta zorlanabilirler. Böyle durumlarda çocuğa karşı tepkisiz kalmak yerine, çocuklarının gereksinimini karşılayacak başka çözüm yolları bulmalılar. Örneğin, kitaplardan, ansiklopedilerden ve uzman kişilerden faydalanmak gibi. Aileler çocuklara tutarlı bir disiplin uygulamalı. Anne-baba üstün çocuklara üstünlüklerinden dolayı özel imtiyazlar tanımamalı. Dahi Park gibi yaz okulu uygulamalarına tabi tutarak çocuğun sosyal, zihinsel ve ruhsal gelişimine katkı sağlayacak çalışmalara dahil edebilirler. Üstün zekalı çocuklar geleceğin bilim adamları, liderleri, yazarları ve fikir adamlarıdır. Böylesine değerli bir hazine kesinlikle israf edilmemeli. Osmanlı’da, ABD'de, İngiltere'de, Almanya’da diğer dünya ölçeğinde söz sahibi olmak isteyen ülkelerin eğitim programlarında olduğu gibi bu tür çocukları tespit etmek ve onlar için gerekli eğitim ortamları oluşturmak milli ve manevi duyguları yüksek, sağduyulu insanlar için önemli bir vazife olarak görülmeli. IQ testi yerine bireyi bütüncül tanıma programı Çocukların gösterdiği bir takım özellikler onların gelişimleri hakkında bize ciddi veriler ortaya koyar. Genel olarak erken konuşma, okuma ve yazmayı öğrenme, kuvvetli hafıza, aşırı merak ve özel ilgi alanlarına sahip olma, üst yaş grupları ile iletişim kurma isteği gibi özellikler bu noktada referans alınan bazı özelliklerdir. Bu ifadeleri düşündüğümüzde de anlaşılacağı gibi asıl kriter çocuğun özellikle zihinsel performans gerektiren faaliyetlerinde yaşıtlarından ciddi bir farklılık göstermesidir. Genel gözlemler önemli verileri görmemizi sağlar ancak net tespitin yapılabilmesi için konusunda uzman bir psikolog/psikolojik danışman ile bir zekâ testi çalışması yapılması ve çocuğu gözlemlemesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gerekli olan bazı kriterler şöyle Yapılan testten beklentimiz çocuğu üstün zekâlı/parlak zekâlı/normal zekâlı gibi kavramlarla etiketlemek kesinlikle olmamalı. Beklentimiz, çocuğu tanımak onun gelişmiş ve gelişmemiş alanlarını görüp gerekli tedbirleri almak gelişmemiş alanları desteklemek, yetenek alanlarını parlatmak olmalı. Mümkün olduğunca zeka testini çocuğun gündeminden uzak tutmak Gireceği çalışmayı zeka testi olarak değil de bir öğretmeninin onunla tanışmak, onu daha iyi tanıyabilmek için yaptığı bir çalışma olarak görmesini sağlamak. Yapılacak olan zeka testi çalışmasını ve sonucunu sadece konuyu ilgilendiren anne, baba, öğretmen vb. birkaç kişinin bilmesi; olayların, çocuğa doğru aktarılmasını daha mümkün kılacağını belirter Coçkun, ayrıca TÜZDER olarak çocuğu sadece bir IQ testi ile tanılamaya çalışmak yerine Bireyi Bütüncül Tanıma BBT programını tavsiye ediyoruz bu çalışmada çocuğu çok yönlü tanıma esas alınıyor dedi. Bu çocukların eğitim ihtiyaçları normal çocuklara göre farklılık gösterir. Üstün zekalı çocukların özellikleri nelerdir? Üstün zekalı çocuklar nasıl tespit edilir? Bu çocuklar için okul seçimi nasıl olmalı? Her anne baba çocuğunun zeki olmasından mutlu olur ve gurur duyar. Anne ve babalar için normalden farklı her davranış zeka belirtisi olarak yorumlanır ve bu anne babalar, çocuklarının zeki olduğunu, diğer çocuklardan farklı olduklarını düşünür. Çoğu zaman anne babalar öznel ve taraflı değerlendirme yaptıklarından ve çocuklarını öyle görmek istediklerinden çocuğun yaşına uygun normal davranışlar bile çoğu zaman zeka belirtisi olarak yorumlanır. NORMALDEN DAHA ZEKİ ÇOCUK NASIL BELLİ OLUR? Yaradılıştan gelen özellikler itibari ile her çocukta belirgin, baskın yetenek ve özellikler vardır. Bu özelliklerin bazıları anne baba veya iyi bir gözlemci tarafından dışarıdan kolaylıkla anlaşılabilir. Fakat bazı özelliklerin belirlenmesi, fark edilmesi, keşfedilmesi ve rakamsal olarak ifade edilmesi gözlemle değil, ancak objektif testlerle mümkün olur. Genelde zeki çocuklar yaşıtlarından kolayca ayırt edilebilir, anlaşılabilir. Genel olarak yaşından daha büyük faaliyetleri yapabilir. Bunun ötesinde anlama, kavrama, yorum yapabilme, irdeleyebilme, uyum, problem çözebilme yeteneklerinde de kendini gösterir. Yapılan zeka testi sonucunda; eğer çocukta gerçekten normalin üstünde bir zeka puanı elde edilmişse, o zaman bu çocukların eğitim ihtiyaçları normal çocuklara göre farklılık gösterecektir. Bundan dolayı da ailelerin, bu çocukların zeka seviyelerine uygun bir strateji geliştirmeleri ve yaklaşım benimsemeleri gerekir. ERKEN YAŞTA OKUMA YAZMA ÖĞRETMEYE ÇALIŞMAYIN Zeki çocukların da diğer çocuklar gibi çocukluğun her evresini yaşına uygun dolu dolu yaşamaya ihtiyacı vardır. Çocuğun zeki olması bazı yetenekler açısından yaşının üstünde performans göstermesi onların çocuk olduğu gerçeğini değiştirmez. Birçok anne ve babanın düştüğü en büyük hatalardan biri de çocuğun yüksek zeka ve öğrenebilme potansiyelinden dolayı akademik becerileri erken yaşta öğrenebileceği yanılgısıdır. Bu düşünce ile çoğu anne baba, erken yaşlarda çocuğa okuma yazma ve matematik öğretmeye çalışır. Çocuk zaten bu bilgileri okulda fazlasıyla, hem de diğer çocuklardan daha hızlı ve erken öğrenecektir. Anne babalar bu noktada okul öncesi çocuğa bir şey öğretmek yerine çocuğun çocukluğunu dolu dolu geçirmesini sağlamalıdır. ZEKİ ÇOCUKLAR İÇİN OKUL SEÇİMİ Ancak bu çocukların normal çocuklardan farklılık gösterdikleri, birtakım yetenekler açısından üstün oldukları ve bu özelliklerinin objektif testlerce tescil edilmiş olduğu unutulmamalıdır. Eğitimde eşitlik ilkesini benimseyen Milli Eğitim Bakanlığı güzel ve takdire şayan bir uygulama ile birtakım raporlarla özrü tescil edilmiş çocuklara özel imkanlar sunmakta, yine bu çocuklar ücretini devlet ödemek koşuluyla rehabilitasyon merkezlerinden yararlanabilmekte, destek eğitimi alabilmekte, hatta sadece zihinsel özür grubuna sahip öğrencilerin gittiği sınıf ve okullarda eğitim alabilmektedir. Son yıllarda geç kalınmış, yetersiz sayıda ve kapasitede olmasına rağmen üstün zekalı ve yetenekli çocuklara daha iyi eğitim verebilmek, destek olabilmek adına Bilsem’ adı altında bilim sanat merkezleri açılmaya başlandı. Bu kurumlar kendi yaptıkları sınavlarla üstün zekalı ve yetenekli çocukları seçerek özel eğitim vermeye ve destek olmaya çalışmaktadır. Sizin bir şeyler yapmaya başlamadan önce, öncelikli olarak daha profesyonel bir yaklaşımla eğitim alabilmesi için çocuğunuzu bu merkezlere yönlendirmeye çalışmanız daha mantıklı olacaktır. Bunun ötesinde, uygun yaklaşımları olan bir öğretmenin bulunması, öğretmenle düzenli bir işbirliği, çalışma, çevre ve arkadaş ortamlarının ayarlanması, uygun tutum ve yaklaşımlar çocuğun kapasitesini ortaya çıkarmasında, yeteneklerini geliştirmesinde önemli rol oynayacaktır. HÜRRİYET AİLE Yayınlanma Tarihi 13 Ağustos 2021 Cuma, 1000 Güncelleme Tarihi 13 Ağustos 2021 Cuma, 1232

üstün zekalı çocuğu olan varmı